05/04/2022

Geçiş dönemi; gebeliğin son 3 haftası ile (doğuma yakın kuru dönem – close-up dry period) laktasyonu izleyen ilk 3 haftayı (erken laktasyon dönemi – early fresh period) kapsayan süreçtir. Süt ineklerinin beslenmesi, son 10-15 yıla kadar 4 farklı dönemde incelenmekteydi. Bunlar; laktasyonun 0-70. günlerini kapsayan I. Dönem (laktasyonun başlangıcı), 70-140. günlerini kapsayan II. Dönem (pik dönemi), 140-305. günlerini kapsayan III. Dönem (laktasyonun son dönemi) ve doğumdan önceki 60 – 0. günleri kapsayan IV. Dönemdir (kuru dönem). Son yıllarda doğumdan önceki ve sonraki üçer hafta yeni bir besleme dönemi olarak incelenmeye başlanmıştır. Geç gebelikten erken laktasyona geçiş hem hayvanlar hem de süt üreticileri için zorludur. Bu süre zarfında inekleri yakından yönetmek, geçişin sorunsuz olmasını sağlamak için çok önemlidir. 

 

Geçiş dönemi neden önemlidir?

Geçiş döneminde inekleri doğru yönetmek, genel çiftlik başarısı için en önemli faktörlerden biridir.Sağılan bir ineğin kalori ihtiyacı, özellikle kurudaki bir ineğe kıyasla çok daha fazladır.

• Bir ineğin buzağılamasından sonraki iki gün içinde, o ineğin enerji ihtiyacı iki katından fazladır.

• Artan enerji talebiyle ilişkili metabolik stres dramatik olabilir.

• İneğin bu stresle nasıl başa çıktığı ve geçiş döneminde nasıl hareket ettiği, onun süt verimini, sağlığını, tekrar gebe kalma yeteneğini ve sürüde kalma yeteneğini etkiler.


Geçiş Döneminde Bakım ve Besleme ile İlgili Düzenlemeler 

Geçiş döneminde, fötal büyümeyi, kolostrum üretimi ve süt üretimini desteklemek için besin gereksinimleri artar. Bu dönemde doğacak bu yüksek enerji ihtiyacının en faydalı biçimde karşılanabilmesi için; yemin kalitesi, içeriği ve hayvanların genel sağlık durumu, yem alımını ve yemden yararlanmayı destekleyebilecek; bağırsak sağlığını iyileştirecek şekilde ayrıca desteklenmelidir. Zira, süt inekleri, bu süre zarfında istemsiz itlafa yol açan hastalık ve koşullar açısından büyük risk altındadır. Bu yüzden, geçiş döneminde aşağıdaki konularla ilgili azamî özen gösterilmesi gerekmektedir:

1) Kuru dönem uzunluğunun belirlenmesi

2) Kuru madde tüketiminin arttırılması 

3) Beslenme davranışlarına uygun bakım ve besleme şartlarının sağlanması 

4) Rumen mukozasının adaptasyonunun sağlanması 

5) Rasyonun protein düzeyi ile kalitesinin ayarlanması

6) Rasyondaki yağ asitleri kaynaklarının arttırılması 

7) İmmun sistemin aktifleştirilmesi

8) İntestinal yangının yönetilmesi

  

Tüm dönemlerde olduğu üzere, bu dönemde de intestinal sağlığın korunması ve iyileştirilmesi, elde edilecek performans değerlerini belirleyebilme özelliğine sahiptir. Çünkü, besinlerin etkin sindirim ve emilimi, bağırsak bütünlüğünün korunmasına bağlıdır. Ancak, sindirim sistemi yem alımı nedeniyle her zaman dış ortamla temasta olduğu için, bağırsak bütünlüğü her zaman risk altındadır ve bu nedenle enflamasyon yanıtı oluşmaktadır. Enflamasyon yanıtı elbette vücudun doğal bir savunma mekanizmasıdır, ancak kontrol altına alınamadığı durumlarda yemden yararlanma ve dolayısıyla performans verilerinde düşüşle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle, enflamasyonun doğal savunma mekanizması olarak etkinliği ortadan kaldırılmadan, kontrollü olarak şiddeti azaltılarak, sindirim fonksiyonu ve sindirim organları üzerindeki baskı hafifletilerek, bağırsak sağlığının iyileştirilmesi doğrultusunda yemden yararlanmada artışla, performans ve verimin korunması / artırılması hedeflenmelidir.

Kurudaki inekler doğuma üç hafta kala canlı ağırlıklarının en az %1’i kadar kesif yem almalıdırlar. Geçiş döneminin ilk 2 haftasında kuru dönem yemi, son haftasında süt yemi ile kuru dönem yeminin karıştırılarak veya tek başına süt yemi verilmesi, laktasyonun başında kullanılacak yüksek miktardaki, yüksek enerjili rasyonlara rumenin daha kolay adapte olmasını sağlar. Bu sayede, asidozis, timpani ve bunlarla birlikte ortaya çıkabilecek yemden sakınma, aşırı kondisyon kaybı, ketozis ve diğer metabolik problemlerden kaçınılabilmektedir.

Bununla birlikte, yakın zamanda buzağılamış bir ineğin beslenme gereksinimleri yönünden, kalori ihtiyacının karşılanabilmesi de çok önemlidir. Fakat, çoğu süt ineği başlangıçta yaktıkları kalorileri telafi etmek için yeterince yemez. Gebeliğin son dönemlerinde, hormonal değişiklikler ile yem tüketimindeki azalma, metabolizmayı etkilemekte; çoğunlukla, ineğin aldığından daha fazla oranda kalori yakması nedeniyle, negatif enerji dengesine (NED) yol açmaktadır. NED’den kurtulmak için, bir taraftan karaciğerden glikojen okside edilirken, diğer taraftan vücut depo yağları mobilize edilmektedir. Vücut depo yağları serbest yağ asitleri (NEFA) formunda mobilize edildiği için plazma NEFA konsantrasyonu yükselmektedir. Doğumdan 2-3 hafta önce ve 2-3 gün sonraki dönemde, plazma NEFA konsantrasyonu normal seviyeye göre iki kat veya daha fazla artmaktadır. Plazma NEFA konsantrasyonundaki değişiklikler, adipoz dokulardaki mobilizasyon derecesini yansıtır. Negatif enerji dengesi arttıkça, vücut depo yağları daha fazla mobilize edilir. Plazma NEFA konsantrasyonunun yükselmesi, postpartum dönemde başta yağlı karaciğer ve ketozis olmak üzere çeşitli hastalıkların oluşmasında bir risk faktörüdür. Geçiş dönemindeki ineklerde karaciğerdeki NEFA metabolizmasının takibi, geçiş döneminin biyolojisinin anlaşılmasında çok önemlidir. Bu yüzden geçiş dönemi süresince karaciğer sağlığının optimize edilmesine azamî özen gösterilmelidir. Ayrıca enerji eksikliği İGF1 eksikliğine; İGF1 eksikliği LH eksikliğine; LH eksikliği ise, ovumun döl yoluna atılmasının engellenmesine yol açmakta olduğu için, geçiş dönemi beslenmesinin doğru yönetilememesi döl tutmama sorunlarını ortaya çıkarır. Yüksek verimli ineklerde NEFA yükselmesi oosit kalitesini olumsuz yönde etkileyerek gebelik oranını düşürdüğü bilinmektedir. NED, yemden yararlanmayı artırabilecek ana etken olan bağırsak sağlığının iyileştirilmesi / desteklenmesi ve yemden elde edilecek enerji miktarının kontrolünü sağlayacak dengeli bir rasyon ile yönetilebilmektedir.

Rasyonda kuru dönem yeminin kullanılması, uygun Ca : P oranı sayesinde süt humması riskini azaltabilir. D vitamininin metabolizmadaki başlıca görevi intestinal Ca ve P emilimini sağlayarak parathormon ile birlikte organizmanın kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlemektir. İnsanlar ve hayvanlar için kalsiyum oldukça önemlidir. Hayvan vücudunun %1.4-2.6 kadarını kalsiyum oluşturur. Kalsiyumun %99 gibi büyük bir kısmı hidroksiapatit halinde bulunur. Gelişmekte olan hayvanlar, gebe hayvanlar ve süt veren hayvanlar bol miktarlarda kalsiyum almak ve kullanmak zorundadırlar. Kalsiyum gereksinimi metabolizmada parathormonun salgılanmasını sağlar. Bu sebeple parathormon, D vitamini metabolizmasının düzenlenmesinde oldukça önemli bir yer tutar (Hatun ve ark., 2003). D vitamini yokluğunda kalsiyum emilimi %10-15 düzeyinde iken D vitaminin varlığında bu oran %30-80 değerlerine kadar çıkmaktadır (Ataş ve ark., 2008). Dengeli bir beslenme için P (fosfor)’unda belli oranlarda alınması gerekmektedir. Bu oran insanlarda ve hayvanlarda farklılık gösterir. D vitamininin aktif metaboliti olan, 1,25 dihidroksi vitamin D3 (1,25(OH)2D)’ün genel fonksiyonları arasında plazma kalsiyum düzeyini korumak yer almaktadır. 1,25 dihidroksi vitamin D3 (kalsitriol) duodenumdan Ca, ileumdan ise P emilimini arttırmaktadır. Böbreklerdeki kalsiyum kaybını önlemekte, kemik rezorbsiyonunu arttırmaktadır. Kalsitriol, aynı zamanda parathormon sentezini azaltmakta, insülün yapımını da arttırmaktadır (Öngen ve ark., 2008).

Saydığımız bu ve benzeri nedenlerle, kuru dönemdeki inekler için özel yemlerin kullanılması önemlidir. Eğer doğum sonrası farklı kaba yemler kullanılacaksa doğum öncesi bunların kullanılmaya başlanması önerilir. Kuru dönemin geçiş döneminde partikül boyutu yüksek kaba yemler kullanmaya özen gösterilmelidir. Kuru dönemde önerilen kondisyondan yüksek kondisyona sahip inekler (>4) laktasyon döneminde normal kondisyonlulardan daha az yem tüketim kapasitesine sahiptiler. Bu nedenle hayvanlar, laktasyon başında karşılaşılan metabolik problemlere yatkın hale gelir. Rasyon K düzeyi özellikle kuru dönemde %1’in üzerine çıkarılmamalıdır. Kuru dönemde rasyonun Se, vitamin A, D ve E ile desteklenmesi buzağı yaşama gücünü artırmakta, Retensiyo Sekundinarum (son atamama) ve mastitis görülme riskini azaltmaktadır. Gebeliğin son döneminde yüksek mineral tüketiminden kaçınılmalıdır. Özellikle sodyuma dayalı yüksek tampon maddeler içeren karışımlar kullanılmamalı, tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. Yüksek tuz, özellikle memelerde ödeme sebebiyet vermektedir.

Geçiş dönemi bakım ve beslemesi, bir ineğin yaşam boyu verimliliğini belirleyecek en önemli noktalardan biridir. Bu süreç içerisinde uygun bakım ve besleme koşulları sağlanan, hayvan refahına özen gösterilen durumlarda, daha başarılı bir yönetim ile verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmak mümkündür.

Beslenmeden fazlası, mutlu inekler, yüksek verim demektir.










KAYNAKLAR

1-Adler J.H., Theoretical quantitative approach to the mechanism of hypoglycemic ketosis in ruminants, J. Theor. Biol. 1970; 28: 101-109.

2-Allen S.K., Carroll D.J., Barton B.A., The effects of the source of supplemental energy pre- and postpartum on lactation and reproductive performance of dairy cattle, J. Dairy Sci. 1995; 78 (Abstr.): 164

3-Atatürk Üniversitesi Vet. Bil. Derg. 2014; 9(3): 213-219 Derleme, D Vitamini ve Metabolizma İçin Önemi, H. Turan AKKOYUN1, Mahire BAYRAMOĞLU, Suat EKİN, Fikret ÇELEBİ.

4-Baird G.D.,Heitzman R.J.,Hibbitt K.G., Effects of starvation on intermediary metabolism in the lactating cow. A comparison with metabolic changes occurring during bovine ketosis,Biochem. J. 1972; 128: 1311-1318.

5-Bertoni G, Minuti A, Trevisi E (2015) Immune system, inflammation and nutrition in dairy cattle. Animal Production Science 55: 943-948. 

6-Bertoni G, Trevisi E (2013) Use of the liver activity index and other metabolic variables in the asssesment of metabolic health in dairy herds. Veterinary Clinics: Food Animals Practice 29: 413-431.

7-DeLuca HF, Prahl JM, Plum LA (2011) 1,25-Dihydroxyvitamin D is not responsible for toxicity caused by vitamin D or 25 hydroxy vitamin D or 25 hydroxyvitamin D. Archives of Biochemistry and Biophysics 505:226-230.

8-https://extension.umn.edu/dairy-milking-cows/transition-dairy-cows#how-to-prevent-transition-cow-problems-1917461. Erişim Tarihi: 23.01.2022

9-https://franklinvets.co.nz/2020/07/08/transition-period/. Erişim Tarihi: 24.01.2022

10-ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI, DOKTORA TEZİ YÜKSEK SÜT VERİMLİ İNEKLERE LAKTASYON BAŞLANGICINDA D VİTAMİNİ UYGULANMASININ YANGISAL PARAMETRELERE, KARACİĞER AKTİVİTE VE FONKSİYON İNDEKSİ ÜZERİNE ETKİSİ, FEYYAZ KAYA (DOKTORA TEZİ), BURSA-2020.

Tüm hakları saklıdır. | NutriMOORE® A.Ş. © 2024 | Tasarım ve uygulama PAQ Consultancy

info@nutrimoore.com

This website makes use of only performance cookies from Google Analytics and doesn’t collect your personal info. Please see our privacy policy for details. By clicking on the appropriate button or on any element of the page you consent to the use of cookies.

OK